28 Şubat 2014 Cuma

MATEMATİĞİ OLMAYANLARIN ÇARIKLI HESAPLARI:

Eskiden sorunlu da olsa,aksayan yönleri de olsa,kör-topal da olsa bir "hukuk düzeni" vardı.Şimdi ise hukuk falan yalan oldu.Meslekten soğuttunuz vallahi...
Eeee tek sorumlusu AKP mi?Tek sorumlusu RTE mi?
Muhalefet partilerinin basiretsizliğinin hiç mi etkisi yok.Neymiş efendim,söyledikleri yayınlanmıyormuş....Neymiş önergeleri reddolunuyormuş....Lablablablab...
Kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz Allah aşkına ya !Açtıracaksınız yine benim ağzımı...Kısaca basiretsizsiniz diyorum.O kadar !
Sırf şerler içinde ehveli şer diyerek oy veren vatandaş psikolojisiyle alakalı bilginiz var mı sizlerin?
İlçelere il yönetimlerine bakıyorum hepinizin....
Belediye meclis üyeliği için aday belirlemelerinize bakıyorum.Herkes bir hesap kitap derdinde.
Doğru doğru dosdoğru,bir de üstüne becerikli,eli kalem tutan ,konuştuğu anlaşılan,hesap soran insanları istemiyorsunuz içinizde.Çünkü işinize gelmiyor.
Birçok aday için,genel merkezlere hatırı sayılır ahbap-çavuş ilişkileri olan abilerce telefonlar açılıyor:"Başkanım bizim falanca ablayı-abiyi ilk 2 sıraya alalım"....Neden açılıyor,falanca abla yada abiyle yada onların eşleriyle iş ilişkileriniz yani menfaatiniz var...
Ruhsatlar çıkacak belediyelerden,ihaleler verilecek,planlar değişecek,göz koyduğunuz yerler değer kazanacak ve sizler para kazanırken ,memleket ve halk kaybedecek....
Herkes yönetebileceği kuklaları, kendince ufak tefek gördüğü şeylere susan insanları istiyor ve destekliyor.Halk için ,halkla beraber olamadınız ve olamayacaksınız.
Bu ülkenin havası mı,suyu mu bizleri böyle yaptı.Tarihten buyana hep bir çarıklı kurnazlığı,hep bir adam kayırma,hep bir fırıldaklık....Yeter Allah aşkına yeter.Aynalara bakın ve utanın.Sizler de kendinizi evlatlarım için mecburum diye mi kandırıyorsunuz.?Çekin ellerinizi çocukların üzerinden.
Bu tahliye kararlarını verenler,verdirenler....Korktunuz mu sizi memleketin kuş uçmaz kervan geçmez yerlerine sürerler diye... Memleketin her köşesi vatandır...
"Suç vasfının değişme ihtimaline,mevcut delil durumuna,sanıkların kaçma şüphesinin olmayışına,sabıkasız ve sabit ikametgah sahibi olmalarına göre TAHLİYELERİNE "...
Bu tanıma uyan Silivri'de senelerdir bisebep yatanlar var...Onlara neden aynı durum ve sebeple tahliye denilemiyor?
Bu durumda sadece kocakarı şikayetleriyle mi muhalefet ediyorsunuz.Bizi yayınlamıyorlar,bizi dinlemiyorlar,basın onlarda blablablabla....Kardeşim toplantılar yapın,mitingler düzenleyin,ev ev gezin...Anlatın,anlatın,anlatın...Öyle seçime 3 ay kala kavga döğüş, ahbap çavuş aday belirlemekle,son 9 dakikada liste verip başvurmakla olmuyor bu işler.Çalışacaksınız,yayılıp yatmayacaksınız.Muhalefet yan gelip yatma yeri değildir.Yılın 365 günü çalışacaksınız.Zira sizdeki asıl problem atalet ve sadece şikayet.... !!!/Canan AKTAŞ

27 Şubat 2014 Perşembe

VATANINI MİLLETİNİ SEVEN HERKESE

*Basından okuduğumuz kadarı ile Amerika bu kez seçsis sistemini kullandırmayacakmış.Bu doğruysa,seçimlerde ,oy kaygısı gırtlakta 
Şimdi mevcut olaylardan ve düzenlemelerden memnun olmayanlar,herhangi bir partiye üye olmasanız da sizler bireysiniz -vatandaşsınız.Çevrenizdeki herkesi bilgilendirin,anlatın insanca...
**Bu seçimlerin provokasyonlarla, olmaması-ertelenmesi için her tür yola başvurulabilirler.Zaman sokaklara dökülme-bağırıp çağırma zamanı değil,çözüm de değil...
**Aklıbaşında ve sağduyulu olun...Sadece doğruları anlatın -gösterin-herkesin bilgilenmesine katkıda bulunun.Takım tutar gibi parti tutmayın.Hiçbiri babanızın oğlu değil,olsa da sonuç değişmez.
**Doğrudan-haktan yana olun.Öfke ile kalkan,zararla oturur sözünü unutmayın.Gürültü ve patırtının egemen olduğu siyasal olayların çirkinleştiği bu kalabalıklarda,sükunetle dolaşın.Sokaklara dökülüp,ekmeklerine yağ-bal sürmeyin...
**"Kalem ,kılıçtan keskindir"...Okuyun-yazın-anlatın ...Tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının olanları öğrenmeye bilgilenmeye hakkı var.İki-üç kişi birarada gördüğünüz heryerde ; anlatın...
**İmkanı olanlar; gerçekleri yazdığına inandığınız gazetelerden sayıca fazla alın üçer beşer demeyin;toplu taşım araçlarına apartmanlara dağıtın.
**Oy veren bizleriz,onlar sadece vekil-asil olan vatandaştır. Vekaletten azledersiniz olur-biter...
**Herbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bu topraklara ve millete borcu vardır unutmayın.Bu borcu adaletten,haktan, doğrudan yana olarak ödeyeceğiz.Hırsız-arsız-despot-vandal kim olursa "Hayır !" diyeceğiz.
**Dünya üstündeki her insan Allah'ın kuludur ve inancımızı sadece Allah sorgulayabilir.Kıldığımız namaz,tuttuğumuz oruç sadece Allah ile aramızdadır.Bunları yapıyor olmak diğer insanlara bir üstünlük sağlamayacağı gibi; yapmıyor olmak da dışlanmayı gerektirmez.Zira ibadetin hesabını sadece Allaha vereceğiz, borcumuzu ona ödeyeceğiz.
**Kaldı ki;kim gerçek anlamda Allah'ın makbul kuludur,kim değildir bilemezsiniz.
**Dünya üzerinde şu an yaşayan hiçbir fani,Allah'ın temsilcisi yada sözcüsü olamaz.O nedenle bizleri Allah ile aldatmalarına izin vermemeliyiz.
**Kargaşa çıkarmaya odaklananların tuzağına düşmeyin ve en önemlisi seçimlerde herbiriniz vatana olan borcunuzu ödeyerek,OY KULLANIN...Oyunuz değerlidir...Sizi basamak olarak kullanan,duygularınızı-inançlarınızı,milli değerlerinizi kullanan ve hiçe sayanlara prim vermeyin derim.
**Seçimlerin bittiği saatte de sandık başında olun,sayımı izleyin. Bu da yasal hakkınızdır,kimse engel olamaz.Sayım bittiğinde sandık başkanları onaylı sonucu aynı yerde asmak zorundadır.Bu sonuçlardan telefonlarınızla fotoğraflar çekin ve sonrasında sonuçlar açıklandığında kontrol edin...
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun...

26 Şubat 2014 Çarşamba

ÇALIYORSA BİZDEN BİRİ ÇALIYOR HAMDOLSUN TESELLİSİ

Hergüne bir ekşın(!) ile uyanan halkım günaydın....Montajlar,şantajlar vs vs vs....Nasıl ama,her derdimiz halloldu biraz daha hareket olsun değil mi?
Montaj elbette mümkün...Ama ortada bir montaj var ise bunun bir tek gün içinde tespiti de mümkün..."Abdestimizden şüphemiz yok" diyen bir müslüman olarak,aynısı başıma gelse ve o kadar da gücüm olsa (MİT,Emniyet Müdürlüğü,İç İşleri Bakanlığı,ot,çer,çöp ne varsa sadece ve sadece şahsıma bağlı olsa)...hemen ama hemen bir örneğini kendi ülkemde bir örneğini de yurt dışında herkesin itibar edeceği bir yerde inceletirim.Bildiğim kadarı ile en mükemmel montaj bile en babasından 1 saattte tespit edilebiliyor.Eeee o zaman neden sadece laf salatası ve ağlanma,anneye-öğretmene "yaaa bana vuruyor,bana iftira atıyor " diye sızlanma....Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve 1990 yılından buyana vergi mükellefi bir vatandaş olarak şöyle düşünüyorum:1-Bu montaj ise,bunu hangi amaçla olursa olsun yapan ve zaten hertürlü özgürlüğü ve yaşam şekilleriyle ezilen vatandaşa;hangi amaçla olursa olsun bir de bunun psikolojisini yükleyenleri Allah kahretsin...2-Montaj değilse ve gerçekse de ; verdiğim her kuruş haram zehir zıkkım olsun...3-Ya da sırf oy kaybını telafi etmek ve mağdur edebiyatını doğrulamak kuvvetlendirmek ve kaybedilen oyları toplamak için;kasıtlı olarak yapılıp ortaya atılmış ve 3 gün sonra nasılsa ispatlarız diye yapılmışsa da haram zehir zıkkım olsun...Hırsızın-yalanın sağı solu,A partisi B partisi olmaz olamaz.Yalan yalandır,düzen düzendir,hırsızlık hırsızlıktır diyenlerdenim.Çalan nasılsa bizden diyecek kadar beyinsiz değilim hamdolsun.Veeee sorularım var: Ses ve görüntü kaydı olmamasına rağmen :*Camide içki içip sex alemi yapıldığına,*Kabataşta yarı çıplak 10-15 erkeğin çocuklu bir kadına saldırdığına,*Başını açmaya çalıştığına,*Üzerine işediğine,*Cinsel organını başına sürtmeye başladığına *O sex dolu ambiansın içinde bir başka kadının da gelerek bu eylemlere maruz kalan bacımızın yanındaki çocuğa cebinden çıkardığı(!!!) dondurmayı ikram ettiğine,*Üstüne işenip başına da penis sürtülen bir kadının o durumdayken bile bu ikramı reddetmeyecek kadar kibar olduğuna *Fakat cepten çıkartılıp verilen (!!!) dondurmayı kontrol edeyim dediğinde dondurmanın içinin cam kırıklarıyla dolu olduğunu görmesine *Hangi ruh hali ve düşünce tarzıyla inanıldı?*Görüntüler aylar sonra yayınlanıp da anlatılanlardan emare olmadığı görüldüğünde ne düşünüldü ve inanılmaya devam edildi?*Daha 15 yaşında olan Berkin ELVAN'ın ekmek almaya giderken,çatışmanın ortasında kalıp başına fişek yiyerek aylardır hastanede yaşam mücadelesi verdiğine ve sadece masum bir çocuk olduğuna neden inanılmadı?*ALi İsmail KORKMAZ'ın yandaş ve devlet memuru birlikteliği ile döve döve öldürüldüğüne ve onun da sadece geleceğimizin teminatı bir genç olduğuna neden inanılmadı?*******Bu sorularıma verilecek mantıklı yanıtlar ,belki benim gibi düşünemeyenleri(!!!) aydınlatır....  / Canan AKTAŞ

17 Şubat 2014 Pazartesi

KOCAN DEĞİL Mİ;EŞŞEK GİBİ BAKACAK KANDIRMACASI

Allahım Allahım...bir boşanma davasının cevaba cevabı ve dahi karşı davaya cevabı insanı bu kadar mı yorar? Değerli hemcinslerim bana kızmasınlar ,ama bazılarınız fena halde beleş yaşamaya alışmışsınız.Kendiniz de çalışıyor olmanıza rağmen,paranızı nereye harcadığınız belli değil-eve 5 kuruş katkınız yok. Dayamışsınız sırtınızı elin oğluna...Sonra da işler sarpa sarıp boşanmak sözkonusu olduğunda; vay efendim nasıl geçinecekmiş? Kuzum sen de çalışıyorsun ve iyi de bir gelirin var.Problem kendi paranı ortak hayatın dışında tutmaya alışmanda olmasın sakın :)Ya da epeyce ileri yaştaki ebeveynlerinizin "kocan değil mi,eşşek gibi bakacak" mantığı çok hoşunuza gittiğinden olmasın...Aklımızda olması gereken şey,kimse kimseye eşşek gibi bakmak zorunda değil....Müşterek hayat diyoruz adı üstünde;karı-koca gelirlerini ailenin ortak havuzuna atacaklar.Normali bu ...Yoksa er-geç maymun gözünü açar ve sudan çıkmış balığa dönersiniz